15 Ağustos 2015 Cumartesi

Zaman geçiyor, değişiyorsun...

Yeni yeni gelişmeler gösteriyorsun minik kuzum. İki gündür ellerini inceliyorsun mesela. Yaklaşık on gündür sırtüstü seni yatırdığımızda sağ ayağının topuğuyla yerden destek alıp yüzüstü dönüyorsun. Yüzüstü yatırdığımızda da birkaç kez sırtüstü döndün. Sırtüstü yatmayı oldukça uzun süredir sevmiyorsun zaten. Emmin Ankara'da çekimde, geçen haftadan beri farklılaşan bir davranışın varmış knun fark ettiği; geçen hafta konuşan kişinin bulunduğu=sesin geldiği yere dönerken bu hafta o taraftaki kişinin gözlerine bakıyormuşsun. Aynayı farkettin bu arada. Aynada bizi tanıyorsun ama benim kucağımda olduğun sırada aynı zamanda aynada da göründüğümü fark etmedin. Ayrıca aynada mesela beni gördüğünde gülüyorsun ama kendini gördüğünde herhangi bir tepki vermedin, o şaşkın meraklı bakışında baktın:)) 

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, yine yazarım nasılsa :))

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Sesli Güldüm!

Önce sabah doktor ziyareti, çünkü popoda bir çatlak var ve gaz geldikçe bağıran, hayatı çekilmez kılan bir Mavi... Umarım bu sefer sorun çözülür çünkü gaz, bizim olmazsa olmazımız. Ailenin her ferdi maşallah doğalgaz santrali. Yapacak bir şey yok, bu da bizim vücudumuz sonuçta.

Bugünün önemli olaylarından birisi, doktordan sonra Nazife'nin ofisine giden Mavi'nin pek sorun çıkarmadan zaman geçirebilmesi oldu. Bu kız biraz biraz büyüyor sanırım. Çok havaya girmeyelim henüz. O kadar hızlı büyümüyor...

İkinci önemli olay, bana göre tabii, Mavi'nin karnına hava üflediğimde gıdıklanarak sesli gülmesi oldu. Evet, sesli güldü, ama katıla katıla değil. Belki bir "heh" ya da "kıh". Her ne ise biraz ses çıktı ve ben bunu çok sevdim. O koca sesinin bağırıp çağırmaktan başka bir işe de yaradığını öğrenecek ileride.

Gülmek o kadar güzel bir eylemdir ki, aşık edersin, aşık olursun. Canını vermek istersin sana candan gülenlere. Onların da canı olursun...


11 Ağustos 2015 Salı

Hamle!

Sanıyorum bilinçli bir hamleydi. Oyun halısının üzerine sırt üstü yatırdığımda elini kafasının üzerindeki pembe / yeşil topa uzattı. Bir daha denedim, yine uzattı.

Fark edebildiğimiz kadarıyla, bu bir nesneye bilinçli olarak kadarıyla ilk defa uzandığı an olabilir mi?


7 Ağustos 2015 Cuma

Üç Ay Bitti

Dördüncü aya girdi Mavi. İkinci ayda yaşadığımız sancılı gaz seansları sona erdi gibi. Ama bir huzursuzluğu olduğunda - ki her an bir şeylerden huzursuz olabilir, becerikli bir insan - ortalığı yıkıyor. O kadar çok ve canhıraş bağırıyor ki... Gözlerde bir damla yaş yok yalnız, safi gürültü. Şöyle bir örnek vereyim. Bağırtıyı kessin diye kucağımda gezdirirken bağırmaya devam ederse yanımdaki birisinin söylediklerini duyamıyorum. Gerçekten, abartmıyorum. Duyulmuyor.

Biberon nesnesini diğerlerinden ayırabilmiş olabilir. Biberon görünce heyecanlanmış.

Konuşmaya ilişkin adımlar atıyor. Bazı sesleri bilinçli olarak çıkarıyor gibi. Bundan tam emin değilim. Şu ana kadar bana göre en meşhur ve sempatik kelimesi "eequ. Keyifli olduğu zaman eeequ deyiveriyor, herkes gülüveriyor.

Henüz eline bir nesne almadı. Bilinçli alırsa bırakmaz gibi geliyor.


1 Ağustos 2015 Cumartesi

İlk uçak yolculuğumuz ve ...

İlk kez 30.07.2015 tarihinde uçak yolculuğu yaptın kuzum. Cankuş teyzenin yanında olmamız gerektiğinden ve karnının doyması için benimle olman gerektiğinden(:))) ani planlanan bir yolculuk yaptık Ankara'dan İzmir'e. Yanımızda Nina'n da vardı kuzum. Uçağın kalkış ve inişlerinde hem giderken hem de dönerken uyanık ve huzursuzdun, ama
Bunun dışında kalan yarımşar saatlik kısımlarda uyudun. 

Benim emzik emen bebeklerle aram pek yok, bu nedenle de ablana emzik vermedim ve sana da vermek niyetinde değiliöm. Ancak öyle bir ağlaman var ki, mızıklama kısmın iki saniye sürüyor ve hemen arkasından bağıra bağıra, avazın çıktığı kadar bağırarak ağlıyorsun. Uçağa bindik, sakinleşesin diye emzirdim seni. Tam pistin başına geldik, kalkış yapacağız, bir başladın ağlamaya. Pış pış yaptım yok, hoplatmaya çalıştım seni yok, gözlerin kapalı halde kendini kapatıp avazın çıktığında bağırıp ağlıyorsun. Daracık alanda, bir sürü insanın içinde kemiklerim birbirine geçti. Çözüm düşünürken aklıma evden çıkmadan hemen evvel aldığım(Emine teyzenin hediyesi emzik geldi. Sol elimde snş tutarken ani hamleyle, adeta can havliyle çantada emziği aceleyle arayıp buldum ve ağzına koydum. Hiç yadırgamadan cok cok emmeye başladın, 40 saniye kadar sonra da uyudun. Eh be annecim dedim, derdin bu muydu yani:) Neyse sonuçta sen rahat ben rahat ve tabiöki tüm yolcular rahat şekilde yolculuk yapabildik:))) Bu yıktığın ilk tabumdu(henüz), zamanla daha neleri değiştireceksiniz kim bilir?😉 


Mis kokulum...

Minik kızım, mavişim;
Annecim biraz önce, yani gecenin dördünde, beşiğinin başında durup seni seyrettim. Kaşına gözüne baktım, nefesini dinledim, kokunu içime çektim. Sen ne güzel bir şey oldun mimvalinde seninle konuştum. İyi ki doğdun annem, iyi ki doğurdum seni. Seni seviyorum...